Bluesky’a bir ayda 47 binden fazla kullanıcı geldi

Twitter’ın Elon Musk tarafından satın alınıp isminin X olarak değiştirilmesi, Musk’ın Trump’la beraber sağcı tüm politik liderlere açıktan destek vermesi, değiştirilen algoritmalar, sosyal medya kullanıcılarını yeni mecralar aramaya itmiş gibi görünüyor. Bunların başında ise Twitter’ın kurucusu da olan Jack Dorsey’in kurduğu Bluesky geliyor. Bluesky'a “göç” devam ediyor. Önce verilere bakalım… 

Blusky’ın Eylül 2023’te sadece 9 milyon olan kullanıcı sayısı 8 Nisan 2025 itibarıyla 34 milyonu geçti. 5 Kasım 2024’ten sonra bir hafta içinde kullanıcı sayısı 743.900'den 1,4 milyona yani iki katına çıktı. Bir hafta sonra tekrar iki katına çıkarak 2,8 milyon oldu. 

Jaz'ın Bluesky dizinindeki gönderilerin istatistiklerine göre; platforma son 1 ayda gelen yeni kullanıcı sayısının ise 47 binden fazla. Sadece 7 Nisan’da 890 binden fazla paylaşım yapılırken, 828 binden fazla kişi birbirinin takip etti ve 1 milyon 700 binden fazla da beğeni yapıldı. 

Veri toplama işleminin başladığı 1 Mayıs 2023'ten 8 Nisan 2025’e kadar ise; 34 milyondan fazla kullanıcı, 1 trilyondan fazla paylaşım yaparken, 2 trilyondan fazla takip yapıldı ve 6 trilyondan fazla da beğeni gerçekleştirildi. 

Bluesky nedir? 

Bluesky, özellikle Elon Musk’ın X'i, o zamanki adıyla Twitter’ı satın almasının ardından “sansür”, “algoritma şeffaflığı” ve “içerik denetimi” tartışmalarının yoğunlaştığı dönemde ortaya çıktı. 

“Merkezi olmayan bir sosyal ağ protokolü (atproto) ve buna bağlı bir sosyal ağ hizmeti geliştirmeye yönelik bir girişim” olarak kendisini tanımlayan Bluesky, bir sosyal medya platformu. 

Başlangıçta Twitter, Inc. tarafından kurulan şirket, ilk çalışanlarını 2021 yılında işe aldı. “Bağımsız” ve “kamu yararına çalışan şirket” olarak kurulduğu iddia ediliyor. Jay Graber şu anda şirketin CEO'su olarak görev yaparken Twitter'ın kurucu ortağı Jack Dorsey de yönetim kurulunda yer alıyor. 

Geliştirilen protokolün en öne çıkan özelliklerinden birisi ise “özelleştirilmiş akışlar” oluşturulabiliyor olması. Kullanıcılar oluşturulabilen özelleştirilmiş akışlar sayesinde, birbirini takip etmeyen kullanıcılar akışı takip ederek ilgilendikleri konuyu izleyebiliyorlar. 

Türkiye’de tepkilerin merkezinde X var 

Bluesky’da yaşanan bu artış elbette Türkiye ile sınırlı değil. ABD ve İngiltere’den platforma yoğun bir ilgi var. 

Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası yaşanan protestoların görünmez kılınması; gençlik, kadın, hayvan ve ekoloji örgütlerinin hesaplarına erişim engelleri getirilmesi tepkilerin merkezinde. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, X'i iktidarın kullanıcı hesaplarını erişime engelleme taleplerine ayak uydurmaması konusunda uyardı ve “Siz antidemokratik uygulamalara alet olursanız, bu millet size ne yapar iyi düşünün” dedi. 

Son olarak 5 Nisan Cumartesi, Cem Yılmaz yaklaşık 16 milyon takipçiye sahip X hesabını kapatarak Bluesky'a geçiş yaptı ve ilk paylaşımı “Daha güzel bir sosyal medya için varım diyor. Ya hak” oldu. Sanatçılar X’e tepkili. Farah Zeynep Abdullah, Enis Arıkan, Danla Bilic, Berna Laçin, Kalben, Şebnem Bozoklu, Melek Mosso ve Demet Evgar gibi milyonlarca takipçisi olan isimler Instagram hesaplarından Bluesky’a geçtiklerini duyurmaya başladı. Hesabı kapatılan oyuncu Alican Yücesoy da X’e dönmeyeceğini artık Bluesky’da olduğunu söylemişti. 

Guardian’dan, Stephan King’e ve Werder Bremen’e… 

Dünyada ise X’ten ayrılmalar Ekim 2024’te başlamıştı. Özellikle Elon Musk’ın desteklediği Donald Trump’ın, ABD’de başkanlık seçimlerini kazanmasının, bu platformdan “kaçışları” hızlandırdığı biliniyor. 

Ayrılanlar arasında kimler yok ki: The Guardian gazetesi, ABD’nin kâr amacı gütmeyen haber mecralarında National Public Radio (Ulusal Kamu Radyosu – NPR) ve ABD kamu yayıncısı PBS, İspanyol La Vanguardia gazetesi, Birleşik Krallık merkezli sivil toplum kuruluşu Health Poverty Action CEO'su aktivist Martin Drewry, Avusturya Havayolları ve İngiltere’de Dijital Nefretle Mücadele Merkezi (CCDH), dünyanın en büyük film festivallerinden biri olan Berlin Film Festivali (Berlinale), 77 yaşındaki dünyaca ünlü yazar Stephen King, Oscar Ödüllü Aktris Jamie Lee Curtis ABD’li CNN televizyonunun ünlü ekran yüzü Gazeteci Don Lemon, Almanya 1. Futbol Ligi (Bundesliga) ekibi Werder Bremen, St Pauli…

"Merkezsiz ama patronsuz değil"

Akademisyen Can Ertuna ise Kısa Dalga’daki yazısında endişeleri dile getiriyordu: “Şimdilik doğrulama bir patrona para verip ‘mavi tık’ almakla olmuyor… Kullanıcıları etkileyecek en önemli iki özellik ise (henüz) reklam olmaması ve önünüze düşen akışların agresif algoritmalarla belirlenmemesi… Öncelikle merkezsiz bir ağdan bahsediyoruz ama asla patronsuz değil. Elon Musk’ın gölgesinden kurtulduğunuzda bu kez de merkezi Seattle’da olan bir şirketin sahibi olduğu bir yapıya geçmiş oluyorsunuz. Bu şirketin, artan popülariteyle birlikte para kazanma arayışlarını yatırımcıların ötesinde çeşitlendirmesi ve yeni senaryolarla karşımıza çıkması yüksek bir olasılık (Twitter’ın da uzun süre reklam almadığını hatırlayalım). Şimdilik belirli yeni özelliklerin ücretli abonelere açılabileceği konuşuluyor. Ancak bu şirketin de günün birinde Twitter gibi el değiştirmeyeceğinin garantisi yok.” 

Yankı odasına dönüşür mü? 

Diken’e konuşan İletişimci ve Akademisyen Orhan Şener’e göre; “Bluesky, şu anda bir yankı odasına dönüşme potansiyeli taşıyor; özellikle aynı fikirlere sahip bireylerin, kendilerini daha rahat hissedebilecekleri bir ‘duygusal’ alan yaratma amacı güttüğü izlenimini veriyor.” Akademisyen ve Newslab Türkiye Direktörü Sarphan Uzunoğlu’ysa “platform ekonomisi” kavramını hatırlatarak, platformu kaç kişinin ve gün içinde ne sıklıkla kullandığı gibi metriklerin oldukça önemli olduğunu söylüyor. Mehmet Şafak Sarı Platformun merkeziyetsiz yapısının hızla büyümeyi kaldırıp kaldırmayacağı hakkında endişeli ve şöyle diyor: “Çok küçük bir şirket yapısı olan ve neredeyse çalışan başına 1 milyondan fazla kullanıcı düşen Bluesky’ın önümüzdeki günlerde ciddi anlamda moderasyon krizi yaşayacağını öngörmemek naiflik olur.” (Medya Servisi)